Çeşitli kariyer sitelerinde, ilanların olmazsa olmazıydı; bu sıralar biraz değişti, düzene girdi bu multi-tasking beklentisi. Ama itiraf etmek gerekir ki bilinç altında yöneticilerin beklentileri hala bu yönde: çalışan mail okurken aynı anda telefonla da konussun, telefonla konuşurken göz ucuyla yöneticisinin aklındakileri de okusun; ya da mesela toplantıda iken aynı zamanda yarının programını da düzenlesin. Yani kısaca tek bir şey yaparak vakit kaybetmesin; bir kaç şeyi aynı anda yapsın ki verimlilik artsın. Arttıkça artsın maksimuma ulaşsın. Hayaller Mars’ta çoktan havuzlu site yaptı; peki ya gerçekler…
Dikkat (Attention), Kısa süreli hafıza (Working Memory), Uzun süreli hafıza (Long-term memory) ve belki de herşeyden önemlisi Kişi-Organizayon uyumu (Person-Organization-Fit) gerçekleri var hayatımızda. Bunları tek bir yazıda özetlemek bu harika kavramlara haksızlık olur. Bu sebeple, her bir yazıda aslında bu kavramların hayatımızı nasıl etkilediğini göreceğiz.Bu günün konusu olan multi-tasking ile ilgili özetle şunu hatırlayalım. Dikkat limitli bir kaynak; yani birden fazla şeye aynı anda tam verim ile dikkatimizi veremiyoruz. Dikkat eksikliği de çok bilindiği üzere hata yapma olasılığımızı artırıyor. Eskiler der ya, “pür dikkat beni dinledi”. Evet, pür dikkat dinlersek, dinlerken tweet atmakta zorlanıyoruz maalesef; ama bir taraftan da dinlediğimiz şeylere tam olarak odaklanabiliyoruz. Tabi bunun bir de hafızaya alma kısmı ve uzun süreler saklama kısmı var. Kısa süreli hafıza dediğimiz şey, dışarıdan aldığımız uyarıyı – hadi kolaylaştırıp buna şimdilik bilgi diyelim- bir süreliğine depolamaya yarıyor. Multi-tasking yaparken bu birden fazla bilgiyi kısa süreli hafızaya atabiliyoruz ama ne kadar koruyabiliyoruz, işte bu önümüzdeki haftanın konusu. Peki ya uzun süreli hafıza? Kısa süreli hafızayı anlamadan asla konuşamayacaklarımız listesinde… Kişi-organizasyon uyumu ise adı gibi bir tanım. Kişinin beklentileri ve organizasyonun beklentileri birbirine ne kadar uyuyorsa, ortaya o kadar sağlıklı bir ilişki çıkıyor. Yani kişi multi-tasking sevmiyorsa ve organizasyon bunu bekliyorsa; ortaya pek de güzel sonuçlar çıkamayabiliyor. Peki birden çok şeyi aynı anda yapmaya çalışmasak da bunları sıralayıp yapsak ne olur? Dikkatimiz artar, bilgileri kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya atmamız kolaylaşır. Peki multi-tasking denen şey hep olumsuz mu etkiler sorusunun cevabı aslında beklentilerinize bağlı ve detayları bir sonraki yazılarda…
Sevgiler