Mikro yönetim ülkemiz patronlarının da sık düştüğü tuzaktır.
Ülkemiz patronlarının bir kısmı orta kademe yönetim kuramaz. Bu şirketi ben kurdum, benden başkası bu işi idare edemez düşüncesi patronu günlük işlere hapseder. Şirket büyür büyümesine de şirket büyürken patron da büyür; 7.00- 23.00 çalışmaya başlar. Patron, ne parasının hayrını ne de ailesinin yüzünü görebilir. Şayet patron bu yaklaşımı terk etmediği takdirde bu nokta şirketin varabileceği en ileri (ve bir vadede düşüşün başlayacağı) noktadır.
Özetle, şirketinin stratejisi ve geleceğiyle değil de ıvır zıvırla uğraşan patronlar hem çalışanlarına hem de kendilerine kötülük yaparlar ve şirketlerinin büyümesine engel olurlar…
Bununla birlikte bir kısım (henüz yeterince kazık yememiş) tecrübesiz yönetici ve bir kısım çalışanın “mikro yönetim” diye nitelendirdiği bazı şeyler var ki ben bunları değil mikro yönetim, bir şirketin olmazsa olmazları arasında değerlendiriyorum!
Bunlar;
araç takip sistemi, kartlı veya parmak izli giriş sistemleri v.b. çalışanı ve çalışana sağlanan araçları takip etmeye imkan veren sistemler ailesi…
Neden böyle düşünüyorum biliyor musunuz?
Çünkü takip etmediğiniz takdirde yapılan istismarlar en çok iyi niyetli, dürüst ve sadık çalışanlara zarar veriyor…
İstismar edeni ayrıştırmamak her şeyden ve en fazla işini layıkıyla, özveriyle yapmaya gayret eden çalışanlara haksızlık.
Maalesef birden sıkça deneyimlediğim bir kaç örnekle ne demek istediğimi açarsam;
Geç gelmeyi alışkanlık haline getirmiş ancak tam zamanında çıkan bir çalışan, mesai saatlerine riayet eden ve hatta mesai yapan bir çalışana ne hissettirir? Siz olsanız ne hissederdiniz?
Sigara içmem gerekiyor diyerek kendine uzun aralar veren bir çalışan, yapması gerekenleri özveriyle yetiştirme gayretinde bir çalışana ne hissettirir? Siz olsanız ne hissedersiniz?
Şirketin verdiği araçla, bedelini şirketin ödediği yakıtla gezip dolaşan bir çalışan, haksızlık olmasın diye kendi cebinden yakıt alan bir çalışana ne hissettirir? Siz olsanız ne hissedersiniz?
Toplantıya gidiyorum demesine karşın bir kafede gidip oturan bir çalışan, oradan oraya yetişme çabasında olan bir çalışana ne hissettirir? Siz olsanız ne hissedersiniz?
İyi patron, başarılı yönetici istismara izin vermez, vermemeli…